Dupuytren kontraktürü, palmar fasyanın fibroproliferatif kontraksiyonudur. Sebepleri tam olarak bilinmemekte ancak genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Elin iç yüzünde yer alan palmar fasyadaki bu patoloji sonucunda parmaklar, elin içine doğru büzüşürler.
Diabet, epilepsi ilaçları, karaciğer hastalığı, HIV enfeksiyonu, myokard enfarktüsü, alkol ve/veya sigara ve kronik travma gibi durumların dupuytren kontraktürünün ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Avuç derisinin kalınlaşması ve noktasal çukurlaşmalar hastalığın ilk belirtileri olarak kabul edilir. Erken tanıda, deri ve derin fasyaya yapışık, ağrılı nodüllerin saptanması önemlidir. Zamanla kord denilen yapılar oluşarak elde büzüşmeler gelişir. Nadiren ayak tabanı ve penis tutulumu görülebilir.
Çift taraflı tutulum, aile hikayesi, hastalığın 40 yaş altında ortaya çıkması, erkek cinsiyet, özellikle radial taraftaki parmakların tutulumu ve ektopik hastalık varlığı, hastalığın şiddetli olduğunun göstergesidir. Bu durumlarda nüks riski yüksektir.
En sık 50-70 yaş arası erkeklerde ortaya çıkar ve kadınlarda erkeklerden yaklaşık 10 yıl geç başladığı bildirilmiştir.
Tedavi cerrahidir. Hastalığın şiddetine ve kötü prognoz bulgularının varlığına göre, cerrahi yöntem değişmektedir. Operasyon tutulumun şiddetine göre genel ya da lokal anestezi altında yapılabilir. Operasyon sonrası iki hafta atelde takip, nüks riskini azaltmaktadır.